Kuzeydoğu Yunanistan

Yorum yapılmamış

Doğa ile iç içe, sakin, muhteşem manzara ve denizin birlikte olduğu güzel bir tatil yapmak istiyorsanız Yunanistan’da çok güzel ve uygun yerler bulabilirsiniz. Ayrıca bu yerlere Türkiye’den ulaşım da oldukça kolay. Eğer arabanız varsa kendi arabanızla gitmenizi tavsiye ederim (sınırdan geçerken Türk tarafında 80 TL’ye yeşil sigorta ve 150 TL’ye de uluslararası sürücü belgesi almanız gerekiyor). Çünkü geçtiğiniz heryerde mutlaka durup manzaranın ve doğanın tadını çıkarabilir, birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Mylopotamas panaromic Ayrıca  gittiğiniz herhangi bir yerden araç kiralamanız da mümkün. Yolculuğunuz boyunca yapacağınız otel rezervasyonlarınızı booking.com üzerinden internetten yapmanızı  fiyat ve kalite açısından tavsiye ederim.

Yolculuğunuz Türkiye’den İpsala sınır kapısından geçerek başlıyor. Sınırdan hemen 40 km sonra Aleksandropoli (yani Dedeağaç) şehrine varıyorsunuz.
İsterseniz burada 1 gece konaklayabilir denizin ve güneşin keyfini çıkarabileceğiniz güzel plajlar bulabilirsiniz.

Aleksandropolis’ten yaklaşık 70-80 km sonra Komotini’ye (yani Gümülcine), 50-60 km sonra da Xanthi’ye (yani İskeçe) ulaşıyorsunuz.Bu şehirler bir çok müslüman Türkün yaşadığı güzel şirin şehirlerdir. Şehir merkezlerinde kısa bir tur atabilir, merkezdeki dükkan sahipleri ile Türkçe sohbet edebilir ve Yunanistan’a ait güzel kurabiyelerin tadına bakabilirsiniz.

kavala İskeçe’den 50-60 km sonra Kavala‘ya ulaşıyorsunuz. Burası deniz kıyısında çok
güzel bir turistik yerleşim yeridir ve denize yakın çok güzel oteller
bulunmaktadır. Burada da 1 veya 2 gece konaklayarak denizin ve güneşin keyfini çıkarmanızı tavsiye ederim.

Kavala’dan 160-170 km sonra büyük önder Atatürk’ün doğduğu şehir olan Selanik‘e ulaşıyorsunuz. Selanik Yunanistan’ın ikinci büyük şehridir ve genellikle görenler burayı İzmir’e benzetmektedir. Çünkü İzmir’in kordonuna benzer bir kordonu bulunmaktadır. Bu şehirde özellikle bir gece konaklamanızı tavsiye ederim. Bu süre zarfında mutlaka Atatürk’ün
doğduğu evi ziyaret edip görmelisiniz. Ardından kordona benzeyen sahil
şeridi üzerinde Osmanlı İmparatorluğundan kalan Beyaz
Kule’yi görmenizi ve sahilde oturup bir şeyler yiyip içmenizi tavsiye
ederim. Selanik’te şehir merkezinde bir otelde konaklamanız bahsettiğim yerleri görmeniz açısından daha uygun olacaktır.

Selanik Atatürk'ün evi Selanik’te 1 gece konakladıktan
sonra 70-80 km uzaklıktaki Halkidiki denen bölgeye gitmenizi, deniz, kum ve güneşin keyfini çıkarmanızı özellikle tavsiye ediyorum. Yine burası içinde internetten booking.com dan önceden yer ayırtmanız uygun olacaktır.

Bu arada Yunanistan ile ilgili önemli bir konuda bilgi vermenin gerektiğini düşünüyorum; Yunanistan’da Yunan halkı genellikle her yıl 27-28 Temmuz ve 30 Ağustos tarihleri arasında tatil yapmayı tercih etmekte ve bu tarihler arasında tatil mekanlarını doldurmaktadır.

Beyaz kule Bu sebeple hemen her yer dolu olmakta ve otel fiyatları yükselmektedir. Ayrıca bu dönemin Yunanistan için en sıcak günler olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Tüm bu nedenlerden dolayı tatilinizi bu tarihler öncesinde veya sonrasında planlamanız daha uygun olacaktır.

Halkidiki’den sonra Atina istikametine doğru yola devam ettiğinizde deniz
kenarında bulunan birkaç tatil kasabasından geçersiniz. Her bir yerleşim
yerinde deniz çok güzel olup bir çok güzel ve uygun otel bulabilirsiniz. Bu
yerlerden bazıları sırası ile; Katerini, Paralia, Leptokarya, Platomanas’tır.
Haikidiki Ayrıca otobanın sağ tarafında Olimpos dağı tüm heybeti ile durmaktadır. Dağın eteklerinde kurulmuş kasabada durup bir kahve molası vermeniz sizin için çok dinlendirici olacaktır. Platomanas’tan sonra Larissa istikametine doğru meşhur Tempi vadisinden geçerken kendinizi tamamen doğanın içinde hissedersiniz. Ayrıca yılın her mevsiminde doğadaki tüm renkleri, yeşilin her tonunu burada görebilir, birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Larissa'da Osmanlı Camii Larissa Yunanistan’ın 5 inci büyük şehridir. Nüfusu 450.000 civarındadır.Şehir merkezinde antik tiyatroyu görebilir, ayrıca Osmanlı döneminden kalan  her ne kadar silinmeye ve yok olmaya yüz tutsada  minaresi olmayayan cami,  bedesten vb yapıları keşfedebilirsiniz.Larissa’dan hemen sonra Volos şehrine doğru yola devam edip, (yaklaşık 60 km) Plio denen dağlık bölgeye ulaşabilirsiniz.

Pilio Plio bölgesi özellikle görülmesi gereken doğa harikası bir yer. Volos’tan 5 km kadar önce sola Portaria tabelasına doğru döndüğünüzde hemen dağ yollarından dağların zirvelerine doğru tırmanmaya başlarsınız. Yol asfaltı oldukça iyi fakat biraz virajlı olduğu için yavaş gitmek zorundasınız. Ancak gittiğiniz yolun her metresinde muhteşem dağ manzarası, el değmemiş ve doğallığını kaybetmemiş bir doğaya tanık olursunuz. Özellikle yolun bir tarafında sürekli deniz manzarasının keyfine vararak yolculuğunuza yaklaşık 30-35 km daha devam
ediyorsunuz. Yol üzerinde küçük fakat yaz ve kış turistlerin gitmeyi tercih
ettikleri küçük fakat çok güzel ve gösterişli otellerin bulunduğu dağ
köylerinden geçiyorsunuz. Bunlardan bir kaçı Hania ve Porta gibi yerleşim
yerleridir. Yol üzerinde seyrek aralıklarla dağ evleri görmeniz, bu dağ
evlerinin özenle dizayn edilmiş bahçelerinde birbirinden güzel çeşitli ve rengarenk çiçeklerle karşılaşmanız mümkün. Ortam o
kadar doğal ki, o doğallığın içinde şehirden ve sorunlardan uzak olmak insana
gerçekten çok iyi geliyor.

Belli bir süre sonra Zagora denen kasabanın tabelasını görmeden hemen önce yolun sağ kenarında ev yapımı reçel ve şarap satan ayrıca saksılarda birbirinden güzel ve farklı renklerde ortancalar, yaseminler satan küçük bir yer bulunuyor. Burada durup kısa bir mola vermenizi ve çiçeklerin o güzel kokularını hissetmenizi  tavsiye ederim.

Bu kısa moladan hemen sonra sola Zagora, sağa Agios İoannis yönünü gösteren tabelaları göreceksiniz. Sağa Agios İoannis tabelasına doğru döndüğünüzde çok kısa bir süre sonra bu çok şirin sahil kasabasına ulaşırsınız.

Agios İoannis  Burası Plio bölgesinin Ege denizine bakan tarafıdır. Burada çoğunluğu pansiyon olan birkaç tane de 3 ve 4 yıldızlı olan oteller bulunmakta. Ancak pansiyonlar oldukça temiz, düzenli ve aileler tarafından işletilmekte.
Konaklayacağınız yerin rezervasyonunu tatil öncesinde internetten yapmanızın daha uygun olacağını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Agios İoannis’te bu bölgenin 3 meşhur ve çok güzel plajı bulunuyor. Bunlar kasabanın tam ortasında otellerin önünde Agios İoannis plajı, solunda Plaka plajı, sağında ise Papa Nero plajı bulunuyor. Her biri yüzmek ve güneşlenmek için çok ideal ve çok güzel olan bu plajlar küçük çakıl taşlı plajlardır. Güzel bir plaj keyfinden sonra akşam taverne ve kafelerde akşam yemeğinizi yiyip, kahvenizi ve içkinizi içtikten sonra pansiyon veya otelinize doğru doğru dinlenmek üzere ayrılıp, günün tatlı yorgunluğunu atabilirsiniz.

Yeri gelmişken Yunanistan ile ilgili bir hatırlatma daha yapmanın uygun olacağını düşünüyorum; Büyük şehir merkezlerindeki kafe ve tavernalarda yediğiniz ve içtiğiniz şeylerin fiyatları tatil beldelerinde ve turistik yerlerde de aynıdır. Fiyatlar hiçbir zaman değişip artmamaktadır. Örneğin iyi bir frapeyi(soğuk içilen Yunan kahvesi) her iki yerde de 2,5-3 euroya içebiliyorsunuz.

Sabah kuş sesleri ve çok temiz bir hava ile uyanıp çok güzel ev yapımı reçeller ile kahvaltınızı yaptıktan sonra bir doğa harikası olan ve Agios İoannis’ten yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunan Mylopotama plajına doğru yola çıkabilirsiniz. Agios İoannis’ten ayrılırken Tsangaradas tabelasına doğru dönerek, yine muhteşem manzaraların eşliğinde bu muhteşem plaja ulaşabilirsiniz. Tsangaradas’a geldiğinizde köyün içinde bu plajın yerini sormanızda yarar olabilir. Çünkü tabela küçük ve görülemeyecek bir açıda durmakta. Mylopotamas tabelasından dönerek artık plaja doğru inmeye başlıyorsunuz.

Mylopotamas  Kısa bir süre sonra geniş bir park
yerinin bulunduğu bölgede yol bitiyor ve aracınızı park ediyorsunuz. Burada
öğle yemeğinizde geleneksel Yunan mutfağının yemeklerini tadabileceğiniz küçük, salaş fakat oldukça güzel bir taverna bulunmaktadır.

Mylopotamas  Aracınızı park ettikten
sonra merdivenler ile plaja doğru yürümeye başlıyorsunuz. Kayalıkların üzerinde oluşturulmuş merdivenlerden
geçerken  o muhteşem görüntüsü, kristal berraklığındaki denizi, şahane plajı
görünce içinizden iyi ki buraya gelmişim diye düşünüyorsunuz.

Mylopotamas   Güzel bir  deniz ve plaj gününden sonra tekrar yola koyulup pansiyonunuza dönebilir veya Plio’nun batı tarafında kalan sahil kasabalarına, oradan da Volos şehrine ulaşabilirsiniz.

Mylopotamas  Buradan sonrası size kalmış, Volos şehrinde 1 gece konaklayıp sahilindeki balık restaurantlarında muhteşem ve çeşitli deniz ürünlerinin tadına bakabilir ve ertesi günün dönüş yoluna girebilir veya başkent ve tarihi bir şehir olan Atina’ya doğru devam
edebilirsiniz. Atina mutlaka gezilip görülmesi gereken bir şehir ve burası için
yazılan tatil notlarına sitenin ilgili linkinden ulaşabilirsiniz.

Hepinize iyi tatiller.

Yazan: Seçil Eriş/ Haziran 2011

E mail: serisce@hotmail.com

Hava Durumu
Bunlara da göz atın

Benzer yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed